3 ARALIK DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMAMIZDIR
Engelli: Doğuştan veya sonradan geçirilen rahatsızlıklar (kaza, yaralanma, vb.) sonucu ortaya çıkabilen fiziksel ya da zihinsel faaliyetleri kısıtlı bir şekilde yapmaya çalışan kişi. Burada da tanımlandığın gibi kişinin hiçbir görevini yerine getirememek değil de kısıtlı yaşamaya çalışmaktır. Ancak unutmamalıyız ki engellilerin en büyük problemlerinden biri sosyal hayattakilerin onlara olan yaklaşımı olmaktır.
Engelliler fizyolojik,zihinsel,fiziksel engel olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır. Bu grupları daha da ayrıntılı ele alırsak organ yetmezlikleri, görme problemleri, işitme bozukluğu, algılananları yorumlayamama, ortopedik engelliler girmektedir.
Dezavantajlı grupta olan bu kişiler aileden başlamak suretiyle, sağlıkta, istihdamda. Eğitimde ve sosyal hayatta fırsat eşitliği bulamamaktadır. Her beş özürlüden yalnızca biri (%21,7) iş gücü piyasasında yer almaktadır.(TİK ve Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan 2002 Özürlüler Araştırması)
Bu durumun tabi ki en baş sebebi eğitimli özürlü kişi sayısının azlığı, iş yerlerinde uygun ortamın sağlanamaması. Bu durumda engellilerin üretime katılamaması kaçınılmaz olmaktadır. Bireyleri özgüven problemine ve sosyal hayattan payını alamamasına neden olmaktadır. Bir diğer etken ise yaşadığı toplum içindeki fiziksel şartların hayatı idame etmesinde olan yetersizliği olmaktadır. Yollar, kaldırımlar, kamu binaları, parklar, bindiği otobüs, okuduğu okul vb. sosyal ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi dezavantajlı grupların yaşama sevincini de kamçılayacaktır. Bu nokta da; bilmemiz gereken en önemli konu hepimizin her an engelli birey olmaya aday oluşumuzdur. İçimizdeki duyarlılığı hayatın meşguliyetleriyle öldürmemeliyiz. Evlerinde saklanmaya maruz kalmamaları için gayret etmek, onların da evlenebileceklerini, üretebileceklerini sadece tüketici olmadıklarını ve farklı alemlerde yaşadığımızı hissettirebilmektir.
İlk görme engelli akupunktristimiz Japon kökenli Waichi Sogiyamaldır. Hayatına baktığımızda bütün engellere rağmen çam ağacının dikeniyle insanları tedavi etmeye başlayarak bu kadar itina isteyen bir mesleğin 18.yüzyılda öncülerinden olmuştur. Sonuçta da Japonya’da 45 görme engelli akupunktur okulunun kuruculuğunu yapmıştır.
Bu hayat hikayesinde görüyoruz ki engellilerin önüne engel konulmadığı ve fırsat verildiği takdirde yapılmayacak hiçbir şey yoktur. Onları sosyal hayata kazandırıp bir birey gibi özgür düşünebildiklerini vurgulamalıyız. Engelin bedenlerde değil bedenlerde engel olduğunu düşünen beyinlerde olduğunu unutmamalıyız. Tozlu yollarda yürümeseler de, kirlilikleri duyamasalar da, kavgalarımızı göremeseler de, parmakları notalara dokunamasa da; sessizlikleri anlayan, büyük sevdaları birleştiren insanlığın tanımını yapan kocaman yüreklerin 3 Aralık Dünya Engelliler Gününü Kutluyoruz.
38.BÖLGE VAN ECZACI ODASI